6 Şubat 2011 Pazar

İ'cazü'l-Kur'ân -1. Bölüm-


“Kur'ân-ı Kerîm'in erişilmez üstünlüğünü ifade eden terim, bu konuda yazılan eserlerin ortak adı.

Kur’ân-ı Kerim, Peygamberimizin (s.a.s) en büyük ve ebedî mucizesidir; onun bir benzerini meydana getirmek mümkün değildir. O, en büyük şairleri, en meşhur hatipleri dahi hayrete düşüren üsluba sahiptir. Onu okuyan her seviyedeki insan kendi kapasitesince ondan faydalanır. Kur’ân’ın kelimeleri daha münasibi bulunamayacak şekilde seçilmiştir. Onun diğer bir özelliği de hem akla ve hem de kalbe hitap etmesidir.”

Sözlükte "gücü yetmemek, yapamamak" anlamındaki acz kökünden türetilen i'câz kelimesi "âciz bırakmak" demektir. Terim olarak genellikle "Kur'ân'ın, sahip bulunduğu edebî üstünlük ve muhteva zenginliği sebebiyle benzerinin meydana getirilememesi özelliği" diye tanımlanır. Bu tanımda yer alan edebî üstünlük birinci derecede Arap diline vâkıf olan edipleri ilgilendirirken muhteva üstünlüğü bunlarla birlikte bütün aklıselim ve ilim sahibi insanları ilgilendirmekte ve böylece Kur'ân'ı evrensel bir ilâhî mesaj haline getirmektedir.

Kur'ân'da i'câzü'l-Kur'ân terkibi geçmemekle birlikte Kur'ân-ı Kerîm'in beşer sözü değil insanların benzerini meydana getirmekten âciz kaldıkları ilâhî bir kelâm olduğu hususu ısrarla belirtilmektedir. Hz. Muhammed'in (s.a.s) peygamberliğini inkâr edenler diledikleri takdirde Kur'ân'a benzer sözler söyleyebileceklerini ileri sürmüşler ve Resûl-i Ekrem'den hissî mucize göstermesini istemişlerdir. Bu kişilere Kur'ân'ın yeterli bir mucize olduğu açıklanmış eğer güçleri yetiyorsa bütün yardımcılarını da çağırarak benzer bir eser meydana getirmeleri istenmiş, fakat bunu asla yapamayacakları da ifade edilerek kendilerine meydan okunmuştur. Hadislerde i'câzü'l Kur'ân'dan bahsedilmemiştir.”

“O vakit değil umum Kur’ân, ya bir sûre, yahut bir âyet, belki her bir kelimesi birer mu’cize hükmüne geçti” (Mektubat, 369)

“Kur’ân’ın değil âyetleri, kelimeleri, belki nun-u na’büdü gibi bazı harfleri dahi mühim hakikatlerin nurlu anahtarlarıdır.” (Mektubat, 369)

Kur’ân-ı Kerim’in i’caz yönleri

“Kur'ân'ın mucize olduğu, âlem-i İslamca kabul ve tasdik edilmiş bir hakikattır.
Amma muhakkikin-i ulema tarafından, Kur'ân'ın vücuh-u i'cazı hakkında ihtilaf vaki olmuştur. Yani, i'cazını intaç eden cihetler çoktur. Herbir muhakkik, bir ciheti tercih ve ihtiyar etmiştir; aralarında muhalefet, musademe yoktur.

  1. İ'cazın vecihleri.
  2. Gaipten, istikbalden haber vermesi.
  3. Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hata bulunmaması.
  4. Nazım ile nesir arasında, ediplerce gayr-ı malum bir üslubu ihtiyar etmesi.
  5. Okur-yazar olmayan bir zattan sudur etmesi.
  6. Takat-i beşeriye fevkinde ulum ve hakaiki ihata etmesi gibi pek çok şeylerdir.
  7. Kur’ân’ın Resulullah (s.a.v) tarafından tebdil edilmemesi.”

İsmail Hakkı Milaslı ise Kur’ân’ın İ’caz’ını maddeler halinde şu şekilde sıralamaktadır:


“Bazı âlimler Kur’ân-ı Kerîm’in i’cazını dört noktada hülâsa ederler:

1- Te’lifindeki güzellik.
2- Siyâk şekli ve üslûbu.
3- Geçmiş ümmetlerin ahvali ve ehl-i kitaptan pek nadir kimselerin ancak bilebildiği eski şeriatlar üzerine olan beyanlar.
4- Vukûa gelecek hâdiselerden ihbârı.

Bu dört şey dışında, başka hususlarda da inkârcıları aciz bırakan âyetler vârid olmuştur. Buna rağmen, Resûlullah’ı tekzibe onları mecbur kılan pek çok sebepler vardı. Mesela Yahudileri, ölümü temenni etmeye davet etmesi, Kur’ân’ı dinleyenin ürpermesi, okuyanın tekrardan usanmaması, dinleyenleri bıktırmak şöyle dursun, her tekrarda terâvet ve lezzetinin daha da artması, Kıyamete kadar korunması, çeşitli ilim ve marifetleri cem etmesi, insanları şaşırtan yönlerinin bitmeyişi, faydalarının tükenmeyişi.”

DİPNOTLAR:
1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 2000, XXI.
2- Abdurrahman Çetin, Kur’ân İlimleri ve Kur’ân-ı Kerim Tarihi, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1982.
3- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 2000, XXI.
4- Bediüzzaman Said Nursi, İşaratü'l-İ'caz, Zehra Yayıncılık, İstanbul, 2007.
5- İsmail Hakkı Milaslı, Kur'ân'ın Mucizeleri ve Müteşabih Ayetlerin Tefsirleri, Türkiye Matbaası, İstanbul, 1935.
6- İbnu Deybe, Teysiru'l-Vüsûl ilâ Câmii'l-Usûl, trc. İbrahim Canan, Akçağ Yayınevi, İstanbul, 1993, XII.

Nigâr Dere / Cevaplar.org 
http://www.cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=4&sec1=152&yazi_id=7612&menu=1 

Hiç yorum yok: